12 Aralık 2007 Çarşamba

Turkish baths...

Resim Ingres'ye ait; Jean Auguste Dominique Ingres, 1862'de tual üzerine yağlı boya ile yapılmış."Turkish Bath"...

Neo Classism'in fransız ustalarından... Lady Montague'nun bir arkadaşına yazdığı mektuplardan yola çıkarak, hiç görmediği hamamlar ve haremler hakkında inanılmaz detaylı tablolar yaparak oryantalist resme damgasını vuran fransız ressam. En önemli yapıtı ise "türk hamamı" adlı tablosu...Sanat tarihi okuduğum dönemlerde, aklımda kalan notlardan biride, hiç görmediği hamamları sadece mektuplardan yola çıkarak resmetmesi...Zaten, fotoğraf makinesi keşfedilene kadar yapılan bütün tablolar, bir de yakından görünce, insanın nefesinin kesilmesine neden olabiliyor. Mesela bir başka örnek daha hatırlıyorum, hayretler içinde kaldığım - fotoğraf makinesi yokken bir insan koşan bir atı nasıl çizebilir diye?

Nerden çıktı şimdi? Şöyle ki; hafta sonumu Anadolu Medeniyetleri Araştıma Merkezi'nde yapılan bir sempozyumda geçirdim. Dünyam açıldı. Çok eğlendim.

Anadolu Hamam Kültürü; Anadolu ve Anadolu Dışında Hamamların Gelişimi ; Bizans Çağında Hamamlar ; Hamam Kompleksleri ; Selçuklu ve Erken Osmalı Hamamları ; İstanbul’da Hamamlar; Hamam İşletmeciliği.... Konular çok zevkliydi. Ben bir "mahalle"nin, cami -konak - hamam üçlemesi ile mahalle olduğunu yeni öğrendim. Gusulhane'yi yeni duydum...Özel hamam elbiseleri varmış. Avrupa'da kadınlarla erkekler aynı hamam'ı paylaştıkları için, belli bir süre hamamlar kapatılmış. Hamaların mimarileri de bir o kadar enteresan. Sadece tavanlarında delikli pencereler var...Sıcak ve soğuk odalar, göbek taşları...Neler neler...
Bilmeyenler olabilir; benim asıl mesleğim sanat tarihçiliği ve arkaeoloji...Yakın çevrem Lara Croft diye dalga geçiyor, ama bu mesleği özlediğim açık.

Eski tarih'in ince detaylarına bayılıyorum... En çok güldüğüm az önce bahsettiğim "gusulhane"... - Yanlış da yazmış olabilirim. Aslında ilk ebeveyn banyo...Hane halkı çiftlerin ne zaman ilişkiye girdiklerini anlamasınlar diye, yatak odaların içine gusulhane inşa edilirmiş. Sonrasında temizlenmek için... Neler neler...

Tabii okudukça eski bilgilerim de aklıma gelmeye başladı...

Bir de devamlı okumaya başladım. Bir yandan Bizans tarihini yeniden okuyorum, bir yandan İngiltere tarihini...Oradan Osmanlı İmparatorluğu...Cuma akşamı bile - ki Cuma akşamları dışarılarda olmaktan keyif alırım - elimdeki kitabı bırakamadım - (Dostoyevski, Beyaz Geceler)... Şimdi de size tavsiye edeceğim Philippa Gregory'nin "The Other Boleyn Girl"...İki kız kardeşin aynı krala - Henry VIII'e aşık olması...Gerçek hikaye, hani İngiltere'nin en önemli kraliçesi Elizabeth I'in annesinin, babası yani kral Henry VIII tarafından kafasının uçurulmasının hikayesi...Muhakkak okuyun...

İki kız kardeş dedim de, bugün Yasmin'i Londra'ya yolcu ettim. Çok özleyeceğim. Kısa süreli gidiyor ama evimde, yukarıda onun olmamasını bilmek içimi burktu...Canım kardeşim seni çok seviyorum...Bol bol eğlenir!!!, sağlıkla dönersin :)))) - You know what I mean! I love you - A LOT... Desene yarın Vito'yu yalnız ziyaret edeceğim!!!

Yarın Vito'nun ölüm yıldönümü. 2 sene oldu ayrılalı...Yarın için yazımı, yarına saklıyorum...

Herkese mutluluklar...

2 yorum:

Adsız dedi ki...

I'm here but deep down i'm with you.Say hi to my biggest hunk.
Love.Yas...

Tanya's dedi ki...

Verdacım..bu postu atlamışım...bizim evlerde de genelde yatak odasında sevişme banyoları var artık hehe..komik buluyorum tabi...

Yasminde cok eğlensin dönsün bakalım