Bazen insanlar genelde çok pozitif, mutlu yapıda olduğumu söylerler... Ama durum hep öyle değil. Mutsuzluk olmazsa mutluluk olmazdı tabii...Birbirlerini dengeliyorlar...Yani mutlu olmak isteyen biri, muhakkak mutsuzluğu da yaşamalı! Hiçkimse her zaman mutlu değildir. Bazen karanlık kazanır ve hayat daha çok ağırlaşır. Bulutların arasından güneşi görmek neredeyse mümkün değildir. Böyle hissettiğiniz zamanlarda size bazı tecrübelerimden neler yapacağınızı söylemek isterim:
İlk olarak şunu hatırlayın: Görmekte güçlük de çekerseniz bulutların arkasında güneşin olduğunu muhakkak hatırlayın hep!
İkinci olarak, korkuyu, mutsuzluğu, umutsuzluğu yaşayın, o gün. Boşuna kaçmayın... Diğer tarafa anlamadan geçeceksiniz. Zamanla tüm bu negatiflikler kaybolacak, bunu bilin.
Üçüncü olarak, kendi mutsuzluğunuzu bir kenara bırakın, ve gülmeye sizden daha çok ihtiyacı olana yardım edin. Zorla da olsa bir gülücük vermeniz hem size hem de sizden daha çok ihtiyacı olana iyi gelecektir.
Son olarak kızgınlığı bir kenara koyun! Üzgünken kızgın olmak en kolay çıkış yolu, ama bu sizin mutsuzluğunuzu daha çok hatırlatacak ve size daha uzun eşlik edecektir...
Ben tüm bunlardan da en iyisini kullanırım; iyi bir dost. Yarın yıllarca uzak kaldığım, ama yeniden dostluğunu bıraktığım yerde bulduğum, Miriam ile öğle yemeği yiyeceğim. Miriam dünyanın en süper, en komik, en keyifli ve en zeki insanlarından birisi. Ve ne şanslıyım ki, biz birbirimizi kısa süreliğine kaybetsek de, yeniden yakalamanın bilinciyle bu ay içinde üçüncü kere buluşuyor olacağız. (Araya bayram, tatil yolculuk vs girmeseydi, eminim hafta da 3 olurdu)
İnsan iyi dostlarıyla biraraya gelince, neden mutsuz olduğunu bile unutabiliyor!!!
Benden size tavsiye,
Herkese mutlu günler...
Not: Köpeğiniz varsa, hiç düşünmeyin hemen onu kullanın :) Şüphesiz Vito benim bütün negatif enerjimi anında pozitif enerjiye çevirirdi...Canım oğlum, ne kadar özlemişim seni....