22 Ocak 2008 Salı

Severek yapmak!

I-phone 'hack'lendi - sanıyorum - ve dört gözle haber bekliyorum; bende olan versiyon kırılabilecek mi, kırılamayacak mı? Sabırla bekledim, bekliyorum. Çantamın vazgeçilmezi oldu; tüm aparatları ile birlikte kutusu bayağı ağırlık yapıyor, ama olsun. Beklemeye değer. Umuyorum bu hafta içi i phone dünyasına dalacağım, telefonun bütün özelliklerini kurcalayıp tek tek öğrenene kadar kimselerle görüşmeyi istemeyeceğim. Blog arkadaşlarım hariç.

Yine umuyorum ki, bir aksilik olmazsa Çarşamba akşamı biraraya geleceğiz. Haftalardır ha bugün ha yarın derken, sonunda buluşuyor olacağız. Buradan ablama da sesleniyorum; sende davetlisin fıstık. Canın isterse ve müsait olursan, benim de yaklaşık 1 senedir tanıdığım ama samimiyetlerine sonsuz inandığım arkadaşlarımla tanışmış olursun. Biz çok keyifli oluyoruz. Arzu edersen sen de gel. Hepimiz çok seviniriz.

İyi ki blog yazmaya başlamışım. Neredeyse 1 yıldır her ay ortalama 3- 4 yazı ile kısa kısa, ya da kimi zaman uzun uzun yazıyorum. İyi ki başlamışım diyorum çünkü yeni işim yazı işleri bölümünde. Hangi arada derede, nasıl olduğunu anlatmayacağım - en azından bugün! Bu hafta, National Geograhic dergisi yazı işlerinde ikinci haftam. Geçtiğimiz hafta yoğun bir çalışma içindeydim, bu hafta daha da yoğun olabilir. Genelde bilimsel ve kültürel haberlerin yer aldığı dergi de, yurtdışından gelen kısa haberlerin ingilizceden türkçeye çevirileri ile başladım. Tam çeviri gerekmiyor. Türk okuyucusuna uygun anlatım diliyle, merak uyandırıcı başlıkları ile, dergide yayınlanan arkeoloji, çevre, bilim, yaşam vs vs vs... kısa yazılarını basıma hazır hale getiriyorum. Yazdığımız, kullandığımız her kelime, her cümle muhakkak danışmanlara sorulmalı. Mesela Amerika Colorado'da Rocky Mountains'e türkçe de "kayalık dağlar" mı demeliyiz? Ya da billim adamı yerine bilim insanı kullanmak daha mı doğru? Ya da sadece Amerika'da yetişen bir şahin türünün türkçe adını doğru mu kullanıyoruz? Ya da Mısır'da arkeolojik kazılarda ortaya çıkan bir türbenin mumyası, adı da Henuymuş bu arada, için merhum demek doğru mu? Tüm bu kelimeler kendi alanlarında uzmanlaşmış, 1 değil en az 2-3 profesör ya da uzmana danışılıyor. Türkiye'de ne kadar çok kuş bilimcisi ya da bilim insanı diyeyim, varmış!!! Şu aşamada henüz çok yeni bana, ama çok keyifliyim. Pazartesi sabahı bile, bildiğimiz klasik Pazartesi sabahları gibi değil.

Birgün ölüp gideceğiz nasılolsa. Ölmeden bana sunulanları en iyi şekilde kullanmak, sunulmasını istediklerimin peşinden gitmem lazım. E iş hayatı da hayatımın en büyük bölümü olduğu için, keyif alarak yapıyor olmak çok önemli... Severek yapılan işlerin tadı çok farklı, ama bunu uzun uzun yazmaya gerek yok.
Hatırlıyorum da Vito gibi bir köpeğin o kadar yükü vardı ki, hayatının her dakikası problem olabilecek bir köpek. Ama sevgi yok mu, o kadar seviyorum ki onu, herşeyiyle severek ilgileniyor, üzerimde yükü hissetmeden yapıyordum. Bir gün bile şikayet ettiğimi hatırlamıyorum. Severek yaptığım için.
Herkesin sevdiği işle uğraşmasını, sevdikleri ile birlikte olmasını, önünüze sunulan fırsatları iyi değerlendirmenizi, ve en önemlisi şükredebilmenizi diliyorum.
Hepinize iyi haftalar...

11 yorum:

Tanya's dedi ki...

Verdacım..iyiki blogda yazmaya başladın..iyiki seni tanıdık biz..ben kendi adıma kendimi tanımaktan inanılmaz mutluyum..kızım çok özledim..Yas'da gelse keşke...bayılırız hehe

İşi uzun uzun konuşacağız yarın gece..cok meraktayım ama sevdiğin iş olması süper.

Bide bende Bono'yu cok seviyorum ve çok özlüyorum..

Tanya's dedi ki...

Şşştt bide Bistro 33 dedim ben sağda solda bi blodga..kendiminkinde mi yoksa...hahayt şaşkın ben.

Verda dedi ki...

Bistro 33 e geliyorum o zaman...

Yarın akşam bistroda görüşmek üzereeeeeeeee

Oley!

Sebnem'den dedi ki...

yarın akşam gelmeyen ne olsun???
yaşasın sonunda buluşuyoruz..heyecanlıyım.konuşacak çok şey var...

Adsız dedi ki...

AMEN.

Verda dedi ki...

Ben akşam biraz geç çıkıyorum, eve uğrayamadan direk gelirim. Alo diyeceğim yoldan. Bilginizeeee...

İsimsiz; amen hakkaten, üzüldük Heath'e!

Aslı Cin dedi ki...

Evet iyi ki yazmaya başladın :)

Verda dedi ki...

Di mi ama aslı?

Tanya's dedi ki...

Verda..noluyo..tamam özlem de giderdik..çok özlemişiz..pekte yakışmısız hep birlikte birbirimize ve fakat yazı noldu?

Verda dedi ki...

Tanya,

Kusura bakma canım, ne yazısı? Unuttum yazı mı yazacaktım? Neyle ilgili - ve fakat neler oluyor?

Tanya's dedi ki...

Ahaha Verdacım...gülmekten düştüm yine..bloga yazı şekerim..bloga daha sık yazı..hehe..heyhayt sen nelere kadirsin.