Zaman herşeyin ilacı. Geçen sene bu zamanları düşünüyorum da; bu sene çok farklı bir yerdeyim. Geçen sene biri bana "Bir sene sonra bulunduğun yerde olacaksın"diye söyleseydi, kahkaha atardım. Zamanın ne getireceği gerçektende hiç belli değil. Olumlu veya olumsuz. Bu ister bir yıl olsun, ister bir gün; hayatın akışına müdahele edemiyoruz. Bu da plan yapmanın ne kadar anlamsız olduğunu gösteriyor. Bir sonraki dakikanın ne getireceğini bilmediğimiz için o anı yaşamanın, o günün tadını çıkarmanın, yaşadığımız her dakika, gün, haftanın kıymetini bilmek lazım. Mantığın iyileştiremediğini zaman iyileştiriyor... Eninde sonunda...Çok hoşuma giden bir cümle var konuyla ilgili : Everything will be ok in the end, if it's not ok then it's not the end!
Son bir, iki haftadır hayatımın akışında önemli bir değişiklik yok. Çok sevdiğim bir aile dostumuz, özellikle de annemin çok değer verdiği, antikacımız Arto'yu (Arto Doğramacıyan) kaybettik. Çok genç yaşta. İnanılmaz üzüldüm. O kadar farklı biriydi ki, yeri doldurulamaz... Şimdi, farklı kültürlerin farklı objelerinin kullanım bilgilerini kimden alacağız? Sohbetini özleyeceğim. Senede 1-2 kere de görsem, yeri çok ayrıydı.
Cenazemiz dışında farklı bir olay yok; yeni işim iyi gidiyor, her gün yeni birşeyler öğreniyorum, birlikte çalıştığım insanlarla iyi anlaşıyorum. Uzun zamandır bu kadar keyifle çalışmıyordum. Bugünde benim düşündüğüm bir başlığı Mart ayı sayısında kullanacağımızı öğrendim; onca yorgunluğum bir anda rafa kalktı adeta...
Önümde bir, iki tatil olasılığı var; biri Şile!!!???? bir diğeri Kars???!!!! - Kars'a (Sarıkamış'a)kaymağa gideceğim de; Şile'yi hiç sormayın...Bende tam emin değilim. Praglar, Amsterdamlar, Londra'lar derken; Şile ve Kars - unutmadan bir de Heybeliada var. Ama o bir düğün, bir parti... İster uzak ister yakın, hepsini iple çekiyorum.
Maraton'a hazırlık devam. Ekim sonu girmeyi planladığım yarışı umarım bitirebileceğim. Haftada 4- 5 sabah düzenli koşularımı yapıyorum, Mayıs ayı içinde de sigarayı bırakıp (geçici bir süreliğine) son 5 ay hazırlıklarına başlayacağım. Yemek, alkol, kondisyon...Hepsini birarada götürmek lazım - 42 km koşabilmek için! Tabii hepsi öylesine yapılmış planlar, koşmalıyım diye kasmıyorum, sonuçta yarının ne olacağı belli değil. Koyduğum hedef belli, olur ya da olmaz. Ama gerçekleşeceğini düşündüğüm sürece bu yolda ilerliyorum.
Sık sık bloglarda ha buluştuk, ha buluşacağız dediğim arkadaşlarımla buluşabildim en sonunda. Erenköy Bistro 33'de. Bu restaurant/bar ile ilgili tek bir arızam var. Yolunu hep unutuyorum, hatta bu ay içinde 2 kere gittim, her ikisinde de Bağdat Caddesine çıkmak zorunda kaldım. Sahilden hiç tutturamadım. Neyse bir daha ki sefere. Bademli pilavını tavsiye ederim. Yerlerden konu açılmışken, 360 içinde bir çift laf etmek istiyorum; yurtdışı misafiriniz varsa başka bir alternatifi hiç düşünmeyin. Yemekler idare eder, atmosfer iyi, manzara güzel. Öyle çoook da kazık değil, sundukları düşünülürse - gittiğim gün perşembe idi ve canlı performans vardı - İyi oldu geçenlerde gittiğim; eski ama yeni arkadaşımı görme fırsatı oldu. Şöyle ki, İngiltere'de okulumdan bir arkadaşım 360'ın yabancı ortağı çıktı ve biz bunun farkına yazın vardık. İyi de oldu, her iki ortağınında benim okulumdan olması, 360'ı evim gibi yaptı diyebilirim.
Moda Deniz Klubünde yemeğe gittim, ve maalesef hayal kırıklığı. Her iki gece de yerlerde süründü. Sanırım yazlık bir klup olarak kalmaya devam edecek benim için...
Birde Rumeli kavağı'nda Kahraman balık var, oraya gitmek istiyorum. 2 haftadır gideceğim, fırsat olmadı. Hiç gitmedim ve son zamanlarda kiminle konuştuysam, yılların balıkçısını methediyor. Bir daha ki sefere artık.
Daha gittiğim yeni yerler var ama restaurant günlüğü gibi olsun istemiyorum. Her yerin kendine göre iyi yanları var işte. Önemli olan keyifle yemek yemek. Sanırım ben hemen hemen hepsinde keyifliydim...
I-phone ile ilgili bir gelişme yok, hala beklemedeyim. Ama yeni bir telefon almam gerekiyor, elimdeki kırık dökük, arada kapanıyor, açılıyor, canı isterse mesaj alıyor falan. Ya da mesajlarımı iki kere yolluyor. Ama inat! Bekliyorum...
5 yorum:
Eat well,live well heh.By the way third partner happens to be our neighbour.Now time to check on G,see what's he up to besides getting parking tickets.
Any more tickets yet?
Tickets to my soul!!!** and my heart? Let me check. I missed you by the way.A lot.
Well he's seen playing with his i-phone driving around in his sports beamer in LA very recently.Gosh where the hell i should have been at this very moment.Damn.Still miss you...
Should check it out!!!!
Miss you too!!!
BTW, Got the LOST # 2
Sunday nite???
Yorum Gönder