4 Nisan 2008 Cuma

Fear changes everything!


Bütün bir haftadır Çin'le ilgili yazı yazıp duruyorum. Kendi yazım değil; National Geographic Mayıs sayısı için çeviri tabii ki ama enteresan şeyleri öğreniyorum. Mesela Çin'de yaşayan 95 milyon kişinin soyadının 'Wang' olduğunu biliyor musunuz? Bir çift bebeklerine @ demek istemişler ama yetkililer izin vermemiş... Peki, Güney Çin’deki Dafen köyündeki en popüler mesleğin taklitçi olmak olduğunu biliyor musunuz? Bir taklitçi, Van Gogh'un ayçiçeği resimlerinden birinin tıpatıp kopyasını bir iki gün içinde çıkarabiliyormuş. Çin, her yıl, en yaygın materyal olan bambudan tonlarca kullanarak bir sürü yemek çubuğu üretiyor – ve kullanıp atıyormuş. Plastik yemek çubuk kullanımını teşvik etmek için, hükümet kullan-at’lara yüzde 5 vergi uygulaması başlatmış. Hmmm.
Peki, dört yüz yıldan beri köpek balığı yüzgeçi çorbası imparatorların ve en zengin tüccarların resmi şölenlerinde servis yapılıyormuş, şimdi Çin ekonomisi geliştikçe, orta halli vatandaşları da bu çorbayı içmeye başlamış...Pekin’in olimpik alanları da yüzlerce mezar ve sanat eserleri dahil olmak üzere, önemli keşifleri ortaya çıkarmış. En eskileri 2.000 yıl öncesindeki Han İmparatorluğu’ndan kalma...
Böyle şeyler işte...Ve daha bir sürüsü National Geographic Mayıs sayısında olacak! Enterese oluyorsanız, bayilerden alın, please!

Neyse... Hafta başından beri, son bir aydır yapamadığım koşulara yeniden başladım. Aynı seviyeye gelmem için zaman gerekiyor! acelem yok, yine yeniden daha iyi bir kondisyona sahip olurum muhakkak - hem de en kısa sürede, ama korkum var : Sokak köpekleri çoğalmış. Her yerdeler. Ve ben bir zamanlar anlam veremediğim korkuyla başbaşayım. Resmen, köpeklerden tedirgin olmaya, korkmaya başladım...Olacak şey değil! Hayatımı etkilemeye başladı, sabahları koşmayı çok isterken, köpekler yüzünden isteksiz olmaya başladım...Yani anlayacağınız, şimdilerde köpek korkusuyla boğuşuyorum, ve inanılmaz çok üzülüyorum. Çünkü köpekleri çok severim. Umarım bu korkum da sanırım kendiliğinden kaybolup gidecek. (En kısa zamanda umuyorum) İşin kötüsü köpekler sizin korkunuzu hisseder. Ve bu pek de iyi birşey değil.
Tam da korku konusunu düşünürken, korkuyla ilgili çok enteresan bir hikaye okudum bir yerlerde:
Bir mahkum kral tarafından ölüm cezasına çarptırılmış. Ama önce ona seçenek sunmuş : Asılarak mı ölmeyi istersin, yoksa şu korkunç metal kapının ardındaki korkunç şeyi yaşamayı mı tercih edersin? Mahkum hemen asın beni demiş... Asılacağı gün, tam da asılacakken merak etmiş ve sormuş "Nasıl olsa öleceğim, merak ediyorum o korkunç kapının ardındaki korkunç ceza nedir?" Kral da cevap vermiş " Özgürlük. Ama insanlar bilinmeyenden o kadar çok korkuyor ki, hepsi de ölmeyi tercih ediyor".

Korku öyle salak birşey ki; seni istediklerin ve arzuladıklarından uzaklaştırıyor. Benim de sonradan oluşan bir uçak korkum vardı, tatillerimi ona göre ayarıyordum. Bu korku bitti ve ben yine yeniden gitmeyi arzu ettiğim yerlere gitme planı yapıyorum.

Sonuç olarak korkunun sadece ilüzyon, bir kuruntu, aldanma olduğunu bilmek lazım...Ve cesur adım atmaktan korkmamak gerek.
Bununla ilgili çok şahane bir film seyrettim : Mist - Gidip görmenizde yarar var; Korku insana neler yaptırabilir'i çok akıllıca işlemiş bir film. Hayata dair hermen hemen her detayı da bulabileceğiniz bir film. Tavsiye ederim. Psikolojik gerilim filmi...Zaten yazarı Stephen King. Kadro da çok güçlü. Yönetmeni de...Filmi seyrederken insanların korku-dedikodu-gruplaşma üçgenini görmeniz mümkün... Hafta sonu yağış bekleniyor; evden çıkmak istemiyorsanız, ve film izlemeyi düşünüyorsanız, muhakkak izleyin derim!
Nasıl olsa önümüz bahar, dışarılara atıyor olacağız kendimizi...

Hepinize mutlu hafta sonları!

7 yorum:

Tanya's dedi ki...

Verdacım,

Bana Çin deme..bizim oradaki broker kendine "ZERO" adını takmış..nasıl..hakkatten de sıfır çürük bir adam. Ben bile 4 tane Mr.Wang biliyorum hehe...

Koşmaya devam..bende yüzmeye başladım..

Ne zaman geliyosunuz bakim?

Adsız dedi ki...

Loved that film.
Bye the way i've got some really shitty news about you know who!!!CHECK YOUR MAİL!!! Not feeling well.
Mis ya.

Aslı Cin dedi ki...

Ne kadar bilgilendirici bir yazı olmuş bu.

Köpek yüzgeci çorbası yüzünden her yıl binlerce köpekbalığı avlanıyor, birileri de bunu görse. Bir sürü türün soyu tükenmeye başlamış bile.

Verda dedi ki...

Tanyacım, konuştugumuz gibi en kısa sürede geleceğiz. Bende havadan Vera Wang i düşündüm...

İsimsiz, news are not that shitty! We talked about it anyhow...


Bu arada buraya adres bırakanlarda kimdir neyin nesidir ya? hahahaha

Aslıcım, sorma basketbol yıldızı Yao Ming var NBA de oynuyor, o da aleyhine kampanyada falan yer almış köpekbalığı yüzgeç çorbası içilmesin diye - çünkü balıkların öldürülme şekli de feci - ama nafile... Demek ki her gelişen toplumun böyle sonradan görme olayları oluyor... Sonradan görme diyorum çünkü Çinde sonradan görmeler hala bu yemeği servis yapmayı sosyal statüde yükselme olarak kabul ediyorlarmış... Ama Çin demişken, adamlar 4. uzay üslerini açacak yakında ve aya insan yollayan 3. ülke (Amerika ve Rusyadan sonra)...Yani herifler hakkatende gelişti ya...

Sybella dedi ki...

Güzelcimmm ne zaman görüşeceğiz??

Verda dedi ki...

En kısa zamanda - diye umuyorum...

Yine dergiyi kapatma geliyor - 10 gün içinde... o zaman yaklaşık 5 gün iptalim... Bu durumdaaaaa, önümüzdeki hafta içinde, Tanyalarla beraber - hep beraber - biraraya gelelim derim :))))

Tanya's dedi ki...

Aaaa..doğru ya hafta arası da kolaylıkla görüşebiliriz ;)