Bir dergi, 2 dizi...
Bir dizi bu kadar mı iyi olur derken, bir tane daha çıktı başıma...Lost dizisine kaptırmıştım kendimi, şimdi de Heroes...Yapılacak işler var, görülmesi gereken insanlar var, ziyaretler yapılması lazım, sağlıklı olmak ve görünmek için yürümem gerekiyor, push up - pull up yapmak lazım... Ama hiçbirinin önemi yok! Lost izlenecek, hemen ardından Heroes...
Teknoloji sağolsun, Amerika'da yayınlandıktan bir gün sonra izleyebiliyorum her 2 diziyi de...Evde mısır patlatıyorum, smoothie'mi hazırlıyorum, sonra büyük bir keyifle dizilerimi seyrediyorum... Bir sonra ki haftayı iple çekiyorum....Friends dışında hiçbir diziye bu kadar bağlanmamıştım...
10 sezonluk Friends'i de 8.sezon itibarıyla keşfetmiştim... Tam hatırlayamıyorum ama sanırım 5-6 sene önce Vito böbrek hastalığı geçirmişti... 2 hafta sabah akşam başında geçirmiştim... O 2 hafta boyunca eski eşimin de baskısıyla hasta oğlumun yanında başladım Friends'i izlemeye...Bir başladım, tam başladım. Birinci sezondan, o zaman devam eden sekizinci sezona kadar Vito ile beraber izledik...Yaşadığım korku ve üzüntüden ilaç gibi gelmişti... Bugün bile çok üzgün zamanlarımda herhangi bir bölümünü koyuyorum, replikleri ezbere bilmeme rağmen hala çok güldürüyor beni... Dizi, film ve cd toplamaya servet harcamışımdır ama yaptığım en iyi 'yatırım' Friends dizisi... İlaç kullanmamaya dikkat ederim, hele uyku ilaçlarını kullanmam söz konusu değildir... Ama Friends benim için şahane bir uyku ilacı...Vito'yu kaybettiğim vakit, ablam geceleri uyuyamadığım zamanlarda 'Friends'i koyardı da, biraz uzaklaşırdım üzüntümden...
Açıkçası TV izlemeyi hiç sevmem. Beni tanıyanlar bilir, sadece iyi bir film veya güncel bir olay varsa (maç, son dakika haberi gibi) TV'nin karşısında oturabilirim. Yalnız yaşayanlar genelde evlerine gelirler, TV'yi açarlar, en azından evde ses olsun diye; ben müzik dinlemeyi tercih ediyorum. Vito da olmadığı için kendime ayırabilecek vaktim çok şimdilerde...Dışarı daha sık çıkabiliyorum, ama çıkana kadar zamanımı değerlendirebileceğim 2 dizim ve bir dergim var...Hello!, Lost ve Heroes... Çok özlediğim Londra ile sanki bağım bir şekilde kopmuyormuşçasına İngiliz Hello Magazine'imi alıp okumaya bayılıyorum...Eleştiriler bol: "Verda sana hiç yakıştıramadım, ne o öyle dedikodu dergileri? Zamanını daha iyi değerlendirsene" Valla kimse karışmasın zaman benim zamanım, zevk benim zevkim...IT'S MY THING, LET IT GO!!! İngiltere ve özellikle Londra ile ilgili haberleri almayı, takip etmeyi seviyorum... Nereleri yeni açılmış, hangi sokaklarda neler var, hangi ürünler çıkmış, hangi filmler hangi sinemada oynuyor, resimlere bakıp takip etmeyi seviyorum...Bu kadar basit. Seviyorum...
Bir de Lost ve Heroes var... Her bir bölümü her iki dizi içinde aynı keyifle izliyorum...
Tek sorun yayınlandığı bölüme kadar yetişmekti zamanında...Sanki kaçıyorlar! Zaten az uyurum, bir de dizilerin yayınlandığı güne yetişmek için çok uykusuz kaldığım için ofiste biraz "lost" olduğum günler çoktur... En azından keyif aldığım şeylerle 'lost' oldum ya...Kötü günlerimde beni hakiki anlamda 'lost' olmamamı sağladılar ya...
Tek sorun yayınlandığı bölüme kadar yetişmekti zamanında...Sanki kaçıyorlar! Zaten az uyurum, bir de dizilerin yayınlandığı güne yetişmek için çok uykusuz kaldığım için ofiste biraz "lost" olduğum günler çoktur... En azından keyif aldığım şeylerle 'lost' oldum ya...Kötü günlerimde beni hakiki anlamda 'lost' olmamamı sağladılar ya...
8 yorum:
cici...nasılsın?sakın lost olayım deme..sen bana ve diğer sevdiklerine lazımsın tamam mı?bu arada ben de heroes'a takılmıştım..ama sevgili sayesinde çok seyredemiyorum...maç seyredecek ya...
Amanın o kadar gelişme var ki, olumlu anlamda biraz lost oldum...
Ya insan ister istemez düşünüyor, Heroes'da hangi karakterin yeteneği bende olsaydı diye? Sonunda karar verdm... Kılık değiştirip istediği kişiye bürünen kadın var ya, işte ben öyle olmak istiyorum...
Maç sezonu bitiyor, şampiyonda belli oldu artık sevgiliyi de bağlarsın Heroes'a...
Vitoya bayıldım..yolu ışık olsun..
Friendsdekiler bir ara benim en yakın dostlar olmuştu..zor kurtardım kendimi..evde heroes 12. böüme kadar var..cesaret edemiyorum..Grey's anatomy ve house'a hastayım:)
Tanyacım Grey anatomy'yi ben de takip ediyorum ama edebildiğim boş günlerimde...House dizisini pek seyredemedim, bir tane hastane dizisi yeter diyorum... Bugün arkadaşlarım heroes 21. bölümü getirdiler...Nasıl bir iştir bu ya? :) right?
Verda,sağol yazdıkların için.Aynı ruhsal kabilenin insanları bulur sonunda birbirini...Vito sanırım benim Maya'mın yanında şimdi...
Post Comment:
Beymen'de pek sevmiyorlarmış seni..
Verdacım..bağımlı oluyoruz bağımlı..ama eğlenceli..bide frasier var ki o da ayrıca hastalıklı bi durum.
Eee tembel gördüm seni:))
Hamiş: Şebo kıskanıyo:)
Verda ben daha Heroes'a başlayamadım, Lost'u da ileride çok acı çekmeyeyim diye- malum sezon finalleri- digitürkten izliyorum, daha John Locke yeni gördü babasını sandalyede. Ama spoiler lara bakıyorum da acaip heyecanlı bırakacaklar yine sezon finalini belli ki.
Yaz geldi, çıkmak lazım, coşmak lazım tabii bir de...
Aslı aman başlama Heroes'a... Sonu yok bu dizilerin... 21. yüzyıl uyuşturucuları bunnar..
Dün akşam yine aynıydı valla, Lost ve Heroesların son bölümlerini aldım, bar - b - q a davetliydim, ve acılar içinde gittim kıvrana kıvrana.. SOnra ortasında karnım ağrıyyor, başım dönüyor, doğumum falan var gibi "inandırıcı" bir sebeple, mal kaçırırmışçasına deli gibi araba kullanarak eve geldim veeeeeee.... 2 diziyi arkaarkaya.... Lost çok daha iyi kanımca, ama Heroes'da çok iyi ya...
İki diziyi karıştırmaya başlarsam yakında yalan olmaz...:)))
Yorum Gönder