26 Şubat 2008 Salı

Enthusiasm is everywhere.!


Kızarmış ekmek üstüne nutella....
Taze ekmek üstüne nutella...
1 kilo bademli dondurma (Ali baba dondurma lütfen)
1 kutu Belgium Chocolate
1 kutu macademian nut brizzle - Haagen Dazs
1 kutu nutella daha.

Canım bunları çekiyor. Kısaca çikolata da diyebiliriz... Yukarıda saydıklarımı bir oturuşta, yaklaşık 15 dakika içinde tüketebilirim - ve bu gerçek!

Çikolatacı mı olsam? Ufak bir yer... Taze çikolatalar...

Devamlı yer, işi batırırım...

Kuduz ve tetanoz aşısı kafama vurdu. Hafif yemek zorunluluğum var ya, yiyemediğim, içemediğim ne varsa, onları yemek istiyorum. Şu an bile kendimi, ağzı çikolatayla batmış, elimde fırın eldiveni ile tuttuğum 1 kilo bademli dondurma, diğer elimde çikolata bar'ları, dolapta tüketilen gıdanın anında yerini alacak haagen dazs dondurmam ile hayal ediyorum. Neyse önümdeki elmaya konsantre olayım en iyisi... - elmayı sıcak çikolataya batırdığımı hayal ettim şimdi de... Ağır yememem lazımdı ya, ondan 2 haftadır uzak duruyorum çikolatadan, dondurmadan, yağlı yiyeceklerden - zaten pek yemem - , proteinli gıdalardan, alkolden vs vs vs ...Ne aşıymış bu? Neyse yavaş yavaş düzenime girmeye başladım.

2 hafta aradan sonra, bu sabah ilk defa koşmak için, saatimi 7'ye kurdum. İtiraf edeyim, zorlandım uyanmak için. .. Aynı şekilde koşarken de. Tıkandım hatta, o yüzden bir kısmını yürüdüm. Yavaş yavaş yine aynı tempoya gelirim kısa sürede, ama kastığım konu o değil.

Bu sabah koştum, koştum ama korka korka... Bebek Parkı'ndan geçerken, ipod'u kapattım, uzaktan şöyle bir baktım, benim ki (beni ısıran) parkın içindeki kum alanda, güneşin altında, uzanmış yatıyor. İyi olduğunu görmek sevindirici ama o kadar tedirgin oldum ki, parkın yanından koşarken tempoyu artırdım, hem de bayağı bir hızlandım... Aynı şekilde dönerken de...

Hayatta en sevdiğim varlıktan bu kadar çekineceğimi hiç düşünmemiştim. Umarım en kısa sürede bu korkuyu atlatır, eskiden olduğu gibi, havanın, denizin, ortamın keyfini çıkararak koşarım - ama biraz zor gözüküyor!

Zor bir 2 hafta geçirdim. Kuvvetli sandığım bünyem, aşılarla dağıldı... Bol vitamin, az protein, bol sıvı, no alkol... Genelde böyle bir 2 hafta geçti. Pek bir aktivitem olmadı öyle eskisi gibi... Daha çok sakinlik ve halsizlik hakimdi. Bir de çok çalıştım. Hafta sonu bile... Ama şikayetçi değilim. İşimi severek yapıyorum. Mesela daha dün sakızın MÖ 4000lerde ilk, çanak çömlek, ok başı yapıştırmak için, bir de antiseptik etkisi olduğuna inanıldığı için, ağız enfeksiyonlarında kullanıldığını öğrendim. Finlandiya'da yapılan kazılarda da, MÖ 3500-4000 yılına ait, üzerinde diş izleri bulunan bir sakız topağı bulmuşlar. Aklıma ister istemez kazı maceralarımdan biri geldi... İngiltere'de, üniversitede, Romalı döneme ait bir yaşam alanının kazı çalışmalarına katılmıştım (Londra'nın güneyinde bulunan Kent'te). Arkeologlar bilir, gündüz çalışılır, akşam kusana kadar içilir... Mesleğin kuralı gibi birşey... Hatırlıyorum kazının son günüydü; ben de hakiki anlamda kusana kadar içmiştim, kazıyı bir sonraki kazı grubuna teslim edecektik, biz de sarhoş kafayla kazmış olduğumuz yeri biraz daha kazıp, içine kusmuştuk! Eski çağ kalıntıları diye kazı çalışmalarını yürütsünler diye... Bunu sadece ben değil, neredeyse grubun tamamı böyle yapmıştı - hocalar hariç tabii... Ne gülmüştüm ama! Arkaeolog olmanın en eğlenceli tarafı da budur: Akşam kutlamaları!

Kutlama dedim de aklıma Yasmin geldi. Geçen 2 hafta içinde Yasmin'in doğum gününü kutladık. İlk defa bu sene neye ihtiyacı olduğunu biliyordum, o yüzden hediye almak zor olmadı. Bir de yukarıda, yazının başında da gördüğünüz, resmi çok beğendi, onu da önce imzalayıp, sonra da çerçeveletip hediye edeceğim, hediyesine ek olarak! - Resimlerimi herkese vermem. Bir, çok beğenmem, iki çirkin olduklarını düşünmeme rağmen ayrılmayı istemem :)) - Ne kadar zor bir şey şu hediye işi... İnsan karşısındakine, özellikle de herşeyi olan birine, ne alacağını şaşırıyor... Bütün yakınlarımla aynı şeyi yaşıyorum. Ben doğum günlerimde neye ihtiyacım olduğunu söylerim... Bu sene telefona ihtiyacım vardı, Yasmin sağolsun, gidip iphone almıştı. Henüz kullanmaya başladım. 2 aydır kırılmasını beklediğime değdi. Tavsiye ederim, acaip birşey! Her anlamda çok keyifli bir alet. Kurcalanası bir telefon, ben de bu işlemi hakkıyla yapıyorum.

Hakkını vererek yapacağım birşey de, kayak. Ters birşey olmazsa, önümüzdeki hafta sonu kaymaya gideceğim. Doya doya kaymak istiyorum, sezon bitmeden, ve daha evvel hiç gitmediğim, Kars'a gidiyorum. Yurtdışına gitmeyi tercih ederdim, ama bu sene böyle oldu. Bir daha ki seneye... Ben bununla da mutluyum, hem de çok açıkçası. Hiç görmediğim bir yeri görmek heyecan verir bana. Birlikte gideceğim kişiler de kafa insanlar - diye düşünüyorum göreceğim. Ama ne olursa olsun, kar olsun, kayarken kulağımda müziğim olsun, soğuktan koşarak gideceğim sıcak odam olsun, karda kıyamette, sıcakta soğukta içeceğim bol kırmızı şarap olsun, bir de bunları paylaşacaklarım olsun ben mutlu olurum!!! Hem de çok!

9 yorum:

Adsız dedi ki...

Of course it's hard to pick a present for the loved ones especially.someone's birthday coming isn't it!!!!

Ersin dedi ki...

di bakalım ayağa kalkılsın, artık korkular dan vazgeçilsin oradan en az bin defa geçtin bir kere oldu bu unutmaaa
çukulatalar yensin keyifler yapılsın güzelce kayağa gidilsin dönülsün martın 15 i asla unutulmasın:)
özledik tabii:)

Tanya's dedi ki...

Verdacım..çok sevdiğin bir dostun ihaneti demiştim sana..çok iyi anlıyorum seni..yanına bir bar çikolata al..öyle koş sabahları hehe..unutursun..kayakta popoya dikkat edelim..işimiz var..özledik..

Tanya's dedi ki...

Şey bu arada..resim şahane..süper hediye olmuş..unutmuşum yazmayı..

Verda dedi ki...

İsimsiz, indeed someone's bday is coming up. Wil let you know of the info :)
Ersincim, Tanyacım hahahhahahahaha
çikolata işine çok güldüm, çikolata ile koşmayı hiç düşünmemiştim. Kayarken popolara tabii ki dikkat. ee düğünümüz var 15 MART'ta!!!Unutulur mu hiç, yazacaktım bir de önümüzde düğünümüz var diye, ama size özel diye yazmadım. Tanya, telefon ediyom ediyom düşmüyooo bi türlün. Mail attım en sonunda...Hadimcin okuyun maili piliiiizzz!

Not: Resim ile ilgili yoruma ayrıca pek bi teşekkürler... Onu ablama veriyom. eee ne de olsa aynı evde sayılırız. Uzaklaşmamda resmimden.

Tanya's dedi ki...

Aaa Verdacım..yazaydın düğünü de..mail geldi..telefonumda bir enayilik mi var ne?

Tabi resimlerini uzaklara verme.çok güzel..yanıbaşında dursun..Yas'ın da doğum günü bin kutlu olsun...akşama görüşürüz..

Adsız dedi ki...

Hey Verds,

Would love to read what yu rite about; have some english s-titles... Hope you're good!
Z.

Adsız dedi ki...

Attention!

Aslı Cin dedi ki...

Verda, benim neredeyse kazık kadar olana kadar hayallerimden biri Milka'da çalışmaktı. Tadına bakacaktım her şeyin.

Büyüdüm Magnum yiyorum şimdi.

Ama nutella da kaşıklarım tabii.