3 Mayıs 2007 Perşembe

itunes, youtunes, hetunes...wealltunes!!!


Yeni birşeyin heyecanı çok güzeldir. Bugün bu yazımı yepyeni PC'mle yazıyorum...Ama akşamları çok uykusuz kaldım; programları baştan yükle, dosyalarım, resimlerim, müziğim... Hele itunes... Bir bilgisayardan bir diğerine müzik kopyalanmasın diye ellerinden gelen herşeyi yapmışlar...Bir baktım annem ağlıyor... "Hayrola anne" dedim..."itunes'u yüklemeye çalıştığını duydum, ona ağlıyorum kızım"dedi...Anamı ağlattı yani, herhalde biraz ilgim olsa; CIA, KGB ya da Mossad dosyalarına daha kolay erişebilir, download edebilirim...

Neyse yavaş yavaş hepsini topluyorum... Ama bütün bu yüklemelerden çok enterasan bir iki şey gördüm...

Nasıl insan eski elbiselerini atmaya kıyamaz ya da bir daha hiç giymeyeceği ayakkabılarını ihtiyacı olanlara vermez; aynı şey eski dosyalar içinde geçerliymiş! Hiçbir ihtiyacım olmadığı halde bir sürü abuk subuk dosyalarımı saklamışım onca yıldır... hayır arada girip okumuş olsam ya da belki birgün ihtiyacım olacağını düşünmüş olsam falan neyse, son düzeltme tarihleri bile Vito'nun doğumundan önce...Niye tutmuşum bilmiyorum, yer de tutuyorlar ama taşımışım işte o pc'den bu pc'ye...Eski ajans notlarım, reklam sektörü tabloları, arkadaşlarımın yazmış olduğu kısa notlar, hukuksal makaleler, tatil planlarımın olduğu dökümanlar, gelirlerim ve giderlerimin olduğu harcamalar dosyaları, faturalarımın bilgileri, bibliografiler vs vs vs... Hepsine şöyle bir baktım sonra da çöp kutusuna...
Bu kadar bilgiyi saklamanın bir manası yok!
Bir diğer bilgi ise; içinde hayatım sayılabilecek dosyalarımın toplam 20 GB olması...Büyük bir kısmıda resimlerim ve videolarımdan oluşuyor haliyle...En çok da Vito'nun dosyaları yer kaplamış... Vito'nun horlaması, denize girmesi, koşması, yürümesi, yemek yemesi... Herşeyini kaydetmişim. Asla sıkılmadan izliyorum...İleride paylaşabileceğim en güzel anılarım hemen hemen onunla...

O kadar kaptırmışım ki dün programları yüklemeye, yüklerken dosyalara bakmaya, bir ara elim devamlı "copy, paste" tuşlarında...Arada da mutfağa gidip kendime içecek birşeyler hazırlıyorum falan...Nasıl oldu farketmedim, elimden bardak yere düştü... O saniye içinde "problem yok! Hemen bir 'undo', bardak aynen yerine" diye düşündüm...Eminim herkesin böyle saniyeleri olmuştur... Hayatında 'undo' yapabilmek iyi mi kötü mü bilmiyorum, ama iki gerçek var; biri undo konusunu tartışmaya gerek yok, undo falan yapamıyoruz, hayatımıza devam; bir diğeri de mutfağın ortasında öylece kalakaldığım...Tabii küfürlerimin eşliğinde bir de ortalık toplamak zorunda kaldım...

Sanırım saat 3'e geliyordu yattığımda...yatarken bile kafamda itunes'u nasıl kopyalarım, bilgiler nasıl aktarılır, ofisimdeki müziği de transfer etmek lazım diye düşünüyordum...Neyse bir şekilde bütün müziklerim yerini alacaklar...Ama itunes bunun bir yolunu bulmalı, sonuçta teknoloji hayatımı kolaylaştırmalı, duygusal bağlarım gibi ne o öyle, onu düşün bunu düşün, nasıl yaparım da böyle olur diye kafamı patlatmak zorunda kalmamalıyım...Bir de tonla para veriyorum daha çok keyif alabileyim diye, kafamı patlattığı gibi gecelerimi de uykusuz bırakıyor...


Böyle gecelerde Vitoyu çok arıyorum... Hep arıyorum ama böyle gecelerde daha bir başka...Dün gecede çeşitli programları yükledikten sonra 'downloading was successful' notu ekranımda belirdiğinde, müthiş bir zafer kazanmış gibi havalara sıçradığım olmadı değil. Eskiden olsa, Vito'ya koşar yanaklarını bir o yana bir bu yana çekiştirip uyandırırdım...Koca adam da hiç aldırmadan, uyandırılmasına hiç kızmadan bana eşlik ederdi...


itunes, mytunes...Dün gece bir kere daha anladım ki, hiç kimse ya da hiç birşey onun yerini asla tutamayacak...Onun yeri her zaman hem kalbimde, hem evimin duvarlarında hem de yeni tüm PC'lerimde olacak...

4 yorum:

Sebnem'den dedi ki...

VERDACIĞIM NE GÜZEL DEMİŞSİN...BÜTÜN HAYATIMIZ SADECE 20GB..TAN İBARET..ONCA ANI,PAYLAŞILAN GÜZEL ANLAR..SADECE 20GB..HAYATIMIZI BEYNİMİZDE SAKLAMAK MI DAHA İYİ PC'DE Mİ..BU DA DÜŞÜNDÜRÜCÜ..BEN MESELA BAZEN ANNEMİ GÖZÜMÜN ÖNÜNE GETİREMİYORUM..KEŞKE O'NU KAYBETTİĞİM ZAMANLAR TEKNOLOJİ BU KADAR İLERİDE OLSAYDI.AMA UNUTULMAYAN TEKŞEY KOKULAR..SEVDİĞİN KİŞİLERİN KOKUSU ASLA BURNUNDAN GİRMEZ..İÇTİĞİN BİR İÇKİDE ÇAYDA,PARFÜMDE..SİGARA DUMANINDA...YEMEKTE,PASTADA.İŞTE BUNUDA PC YAPAMAZ..

Verda dedi ki...

O kadar haklısın ki...Ben yinede kafamda yaşattıklarımı seviyorum diyebilirim...Resimler videolar da bir araç oluyor. Ama koku konusunda kesin haklısın, tabii kimbilir belki yakında onu da geliştirirler...O zaman neleri daha yükleyeceğiz düşünsene pc lerimize...İlk başta mırın kırın ama sonuçta birgün hepimiz şu teknolojinin kölesi - iyi anlamda aslında - oluyoruz...

İşi biraz komikleştireyim; düşünsene msn de falan yazışırken karşı taraf ya da sen kocaman bir pııııırt??? Sesi geçtim de, kokusununda sana ulaştığını düşünsene :)

Sebnem'den dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Verda dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.